Selçuk Akyüz Çok değil, bundan birkaç yıl öncesine kadar CAT programları sadece yurtdışındaki çeviri büroları veya bazı çokuluslu şirketler için çalışan çevirmenler tarafından bilinen, kullanılan programlardı. Fakat küreselleşme ve Avrupa Birliği'ne giriş süreci ile birlikte bu programlar ve özellikle Trados çok daha geniş bir kitle tarafından duyuldu, çevirmenler tarafından kullanılmaya, çeviri büroları ve bazı müşteriler tarafından talep edilmeye başlandı. Aslında aynı süreç yurtdışında da yaşanmakta, belirli bir alanda uzmanlaşmış, 20-30 yıllık deneyime sahip yabancı çevirmenler, mesleki hayatlarını uzun dönem sadece daktilo ve kalın sözlükler ile sürdürebilmiş olan "eskiler" bile teknolojinin yeniliklerine ve piyasanın gereklerine karşı koyamıyor, CAT programları ile tanışmak zorunda kalıyorlar.
CAT ve MT programları arasındaki farklar İlk önce bir farkı açıklamak gerek sanırım. Bilgisayar Destekli Çeviri (Computer Assisted Translation, CAT) programları ile Bilgisayarlı Çeviri (Machine Translation, MT) programları birbirinden tamamen farklı programlar ve tabii bunların kullanıcı kitleleri, kullanım amaçları da farklı. Bilgisayarlı Çeviri (MT) için en güzel örnek bir zamanların en popüler arama motorlarından biri olan www.altavista.com'daki Babel Fish Translation. İngilizceden belli başlı dillere (Fransızca, Almanca, İspanyolca, Rusça, Çince vs.) ve bu dillerden İngilizceye 150 kelime ile sınırlı olmak üzere metin veya komple web sayfalarının çevirisini yapan bu sitenin şimdi çok sayıda benzerleri de var. MT programlarının bir diğer örneği ise translator, çevirmen benzeri isimlerle satılan programlar (translator ve çevirmen ticari marka değildir, genel anlamda kullanılmakta ve belirli bir programa işaret etmemektedir). Bu tür programlar özellikle tez hazırlayan üniversite öğrencileri ve ne acıdır ki, yaptıkları işe ve müşterilerine hiç saygı duymayan, kalitenin ne anlama geldiğini bilmeyen bazı çeviri büroları tarafından kullanılmaktadır. Kullanım amacınıza ve ne beklediğinize bağlı olarak MT aslında kötü bir şey de sayılmaz. Örneğin İngilizce bilen bir şirket sahibi, Çin'den almak istediği bir ürünün web sayfasını Babel Fish ile İngilizceye çevirerek o ürün hakkında genel bir bilgi alabilir, işine yarayacağını düşünüyorsa Çin'deki firmayla yazışıp İngilizce katalog isteyebilir. Anlaşma imzalayıp malları Türkiye'ye getirebilir. Ürünün kullanım kılavuzunu bile önce Çinceden İngilizceye, sonra da yukarıda bahsettiğim translator, çevirmen benzeri programlarla Türkçeye çevirebilir. O kadar da değil tabii! Hoş bunu da yapmaya çalışanlar yok değildir ama olmaz, kullanım kılavuzlarını bu basit programlarla çevirmeye kalktığınız zaman hem şirket itibarınız beş paralık olur, hem de müşterilerinizin malını canını tehlikeye atarsınız. Sonra altından kalkamayacağınız hukuki sorumluluklar ile karşılaşırsınız. İnternet temelli otomatik çeviri siteleri sadece bir konuda genel bilgi sahibi olabilmek için kullanılabilir, MT (bilgisayarlı, makine veya otomatik çeviri) programları da aynı şekilde sadece ödev, tez vs. hazırlayan öğrencilerin çok teknik olmayan, sınırlı sayıda sözcükle yazılmış bir makalede ne yazıldığını üç aşağı beş yukarı anlamaları için kullanılabilir; hepsi bu kadar, daha fazlasını beklemek mümkün değil. Peki ama niye? Bunun en baştaki nedeni bu programların her şeyi kelime kelime çevirmeye kalkışması ve bunu son derece sınırlı en fazla 30-50 bin kelime içeren sözlüklerle yapmaya çalışması. İngilizcede bir milyondan fazla kelime olduğunu, bu kelimelerden bazılarının onlarca farklı anlama geldiğini düşünürsek bu programlarla elde edilebilecek çevirinin kalitesi hakkında fikir sahibi olabilirsiniz. Hele bir de İngiliz, Amerikan, Kanada İngilizceleri arasındaki farkları düşünürsek bu programlarla elde edebileceğiniz sonuçları az çok kestirebilirsiniz. CAT programları ne işe yarar? CAT programları ile ilgili bir yazıda bu programlardan neden bahsettiğime gelince amacım bu translator, çevirmen gibi programların CAT programlarından farkını ortaya koymak. Şimdi gelelim CAT programlarına ... Bu programlar çeviri yapmaz! Evet yanlış okumadınız, bunlar kendi başlarına çeviri yapmaz. Peki nedir yaptıkları? Özetle, profesyonel çevirmen tarafından daha önce yapılmış çevirileri bir veritabanında saklar ve aynı veya çok benzer yeni bir cümle tekrar çevrileceği zaman veritabanında araştırma yaparak daha önce yapılan çeviriyi hatırlatır. Nerede kullanılır? Çeviri çok geniş bir alandır, bir kitap çevirmeni veya benim gibi ağırlıklı olarak hukuki çeviri yapan birisi için CAT programları fazla işe yaramaz. Çünkü daha önce çevrilen bir cümlenin aynısı bir daha öyle kolay kolay rast gelmez. Fakat kullanım kılavuzlarını çevirenler için belli ölçülerde faydalı olabilir. Kullanım kılavuzlarının belirli bir şablonu vardır, ürünün parçaları, kullanım yeri, olası arızalar ve güvenlikle ilgili talimatlar. Aynı firma tarafından bir yıl içinde üretilen 50 farklı cep telefonunun kullanım kılavuzlarında ortak cümleler vardır. Bunların her seferinde baştan çevrilmesi gereksiz olacaktır. Dediğimiz gibi CAT programları hukuki çevirilerde kullanılamaz, sadece kullanım kılavuzu benzeri metinlerde, tekrarı çok olan bazı teknik çevirilerde kullanılabilir. Ama bunun da bazı ön şartları vardır. İlk önce hem çevrilecek metin, hem de çevirisi dijital ortamda mevcut olmalıdır. Yani Word belgeleri, web sayfaları ve değişik işlemlerden geçirilmek şartıyla pdf dosyaları gibi elektronik ortamda hazırlanmış olmalıdır. pdf dosyalarına aşağıda değineceğiz, şimdilik Word dosyaları ile örnek verelim. Çevirmene Word dosyası olarak verilmiş bir metin, değişik CAT programlarından biri ile çevrildiği zaman bu dosyadaki tüm cümleler (biz buna segment deriz), çevirileriyle beraber bir veritabanında saklanır. Benzer konudaki yeni bir metin, yine Word ortamında çevrileceği zaman CAT programı çeviri veritabanında (Translation Memory, TM) sorgulama yaparak aynı cümlenin daha önce yapılmış bir çevirisinin mevcut olup olmadığına bakar. Daha önce çevirisi yapılmış bir cümleyse bunu çevirmene hatırlatır. Orijinal cümlenin tamamen aynı olması gerekmez, bir iki sözcük uzun veya kısa olabilir veya cümledeki bazı sözcükler, örneğin ürünün adı, vs. değişmiş olabilir. Bu durumda CAT programı farkları gösterir, çevirmen de gerekli değişiklikleri, düzeltmeleri yapar. Çeviri hızı Çeviride CAT programlarının kullanımı ilk başta çok faydalı olmayabilir. Ne de olsa çeviri veritabanı (TM) ya boştur, ya da yeterli benzer metin yoktur. Hatta CAT programlarını yeni kullanmaya başlayan çevirmenler, programı öğrenmek için harcayacakları süre dışında, ilk başlarda çeviri hızlarının çok düştüğünü de görebilirler. Örneğin günde 3.000 kelime çevirebilen bir çevirmen, koca bir günün ardından sadece 500 kelime çevirebildiğini görünce programı kullanmaktan vazgeçebilir. Piyasa şartlarını düşünürsek böyle yapmasına da hak verebiliriz. Ama sürekli benzer metinleri çeviren bir çevirmen bir süre sonra bu programların yararını görecektir. Aynı cümleleri tekrar tekrar çevirmeyi, yazmayı kim ister!
Bir ay süreli, her biri 3.000 kelimelik 30 kullanım kılavuzunun çevirisi klasik yöntemde bir ay sürecekken, metinlerin benzer olması şartıyla bir haftada bitebilir. Bu ise hem çevirmeni, hem çeviri bürosunu, hem de müşteriyi memnun edecektir. Sadece süre açısından değil, terminoloji birliği açısından da faydaları olacaktır. Üç sayfa yukarıda, ya da dün çevirdiğim dosyada şu terime ne demiştim diye arama yapmanıza gerek olmayacaktır. CAT programları ile çeviri yaparken sözlük oluşturmanız, istediğiniz terim çiftlerini programın içindeki sözlüğe (Terminology Database, TD) eklemeniz de mümkün. Format Sorunu CAT programlarının bir diğer avantajı da çevirmenin formatla uğraşmak yerine sadece çeviriye yoğunlaşabilmesi. Tabii değişik dosya formatlarını düşünürsek bu her zaman dediğim kadar kolay olmayabiliyor. Hatta bazen nerde o eski günler, biz sadece çeviriyi yapardık mizanpaj işini başkaları yapardı dediğimiz de oluyor. Ama piyasa şartları değişti, bazı müşteriler ajanslara ekstra ödeme yapmak yerine bunu tercih edebiliyor. Grafiklerin de bulunduğu Word dosyalarında bu o kadar sorun olmuyor ama özellikle pdf dosyaları çok ciddi sorunlar çıkartabiliyor. Önce pdf dosyasını Word haline dönüştürmeniz gerekiyor, ki "süslü" pdf dosyalarında ortaya çıkan şey genellikle tam bir karmaşa oluyor. Sonra CAT programı yardımıyla çeviri yapıyorsunuz ve sonra sayfa düzenleri, grafiklerle uğraşıyorsunuz. Bazen çeviriyi yapmak yarım gün, sayfa düzeniyle uğraşmak ise iki gün alabiliyor. Nerde o eski günler demiştim değil mi? Neyse ki müşteriler de konunun zorluğunun farkına varıyor artık ve format gerektiren işlerde bunun için gereken mesainin karşılığını da ödüyorlar. Hangi CAT programı daha iyi? CAT programlarını sürekli olarak benzeri metinleri çeviren profesyonel çevirmenlerin kullandığını gördük. Peki ama hangi CAT programı daha iyidir, ya da bu konu çok tartışmalı, çevirmen hangi CAT programını kullanırsa daha çok fayda sağlar? Bu sorunun cevabı CAT programını ne amaçla kullandığınıza bağlı. Müşterinin veya çeviri bürosunun zorlaması, belirli bir talebi olmadan, sadece kendi çeviri hızınızı ve terim birliği sağlamak bakımından yaptığınız işin kalitesini arttırmayı düşünüyorsanız verilecek cevapla, belirli bir CAT programını çeviri bürolarının talebi üzerine kullanmanız durumunda verilecek cevap farklı. Hangi CAT programını kullanmalı? Sayılar, istatistikler çok yanıltıcı olabilir, ayrıca kesin rakamlara da ulaşmak mümkün değil ama bildiğim kadarıyla dünyada ve Türkiye'de en çok kullanılan CAT programı Trados. Bu tercihin ne kadar bilinçli olduğu, Trados'un bu başarısının nedeninin çok iyi bir program olmasından mı yoksa çok iyi pazarlama yapmasından mı kaynaklandığı çok tartışmalı. Doğrusu bunun cevabını ben de veremiyorum. Ama burada CAT programları hakkında genel bilgi vermeyi amaçladığımdan bu tartışmaya girmeyeceğim. Bürolar genellikle Trados'u tercih ettiğinden, bir çevirmenin Trados'u öğrenmesi, satın alması mantıklı bir yatırım olabilir. Fakat bürolardan böyle bir talep gelmeden kendi isteğinizle, çeviri hızınızı arttırmak için bir CAT programını kullanmayı düşünüyorsanız başka alternatifler de var. Bunlar arasında ilk olarak SDLX'i sayabiliriz. İlk sırada bu programı anmamın nedeni aslında biraz da ironik. SDLX bir zamanlar Trados'un en büyük rakiplerinden biriyken, akıllı bir hamleyle Trados'u satın aldı ve şimdi SDLX çatısı altında her iki ürünü birden pazarlıyor. Tabi SDLX'in Trados'a vereceği destek daha ne kadar devam eder bilinmez. İnternette çeşitli çeviri forumlarında, önümüzdeki bir iki yıl içinde Trados'un geliştirilmesine son verileceği ve piyasadan kalkacağı hakkında tartışmalara şahit oluyoruz. Trados ve MS Word Aslında burada sorun Trados'un MS Word programına bağımlı olması. Eski versiyonlara göre bazı değişiklikler yapılmış olmakla beraber Trados temelde Word üzerinde çeşitli makrolar yardımıyla çalışan bir program. SDLX, Déjà Vu ve bazı diğer CAT programları ise arayüzleri farklı olan bağımsız programlar. CAT programlarını kullanan çevirmenler arasındaki en büyük tartışmalardan biri de işte bu nokta etrafında dönüyor. Kimileri Trados'un zaten karmaşık bir program olan Word'e yeni makrolar ekleyerek Word'ü yavaşlattığını ve zaman zaman dosyaların kapandığını, "uçtuğunu" ileri sürerek Trados'a karşı çıkıyor. Trados benzeri programlar Bu arada yeri gelmişken eklemekte fayda var ... Trados Word üzerinde çalışan tek CAT programı değil. Trados'un yaygın kullanımından ve bununla beraber yüksek fiyatından cesaret alan bazı programcılar benzer CAT programları çıkardılar. Bunların belli başlıları Wordfast ve MetaTexis. Özellikle Wordfast, Trados ile uyumlu olduğunu iddia ediyor, yani özetle Trados'u almanıza gerek yok, aynı işleri Wordfast'la da yapabilirsiniz, Trados dosyalarını Wordfast ile açabilir, aynı işi yapabilirsiniz diyor. Benzer iddialar MetaTexis için de geçerli. Word'e bağımlı olmayan programlar Bu programların belli başlıları ise SDLX, Déjà Vu, Star Transit, Across ve ücretsiz, güzel bir program olan OmegaT. Across üzerinde şimdilik çok durmaya gerek yok. Piyasaya yeni giren bir program bu, ama şimdiye kadarki denemelerimde oldukça ağır çalışan, sistem kaynaklarını tükettiğini gördüğüm için en baştan olumsuz puan verdiğim bir program. Yani müşteri tarafından kullanılması zorunlu tutulmadığı takdirde şimdilik sınıfta kalan bir CAT programı, ama bilgisayar dünyasının sürprizler ve yeniliklerle dolu olduğunu da unutmamak lazım. Bakarsınız bir yıl sonra kendi başına veya bir diğer CAT programı ile birleşerek karşımıza iyi bir alternatif olarak da çıkabilir. Ücretsiz program OmegaT CAT programlarının 1.000 dolar civarında başlayan ve daha geniş özellikli, çevirmenler için değil de çeviri bürolarına yönelik versiyonlarının 3-4.000 dolar civarında değişen fiyatları düşünüldüğünde, ücretsiz bir program hemen dikkat çekecektir. OmegaT özellikle Linux platformu için hazırlanan ama başarılı Windows sürümleri de olan basit, kolay kullanılan bir program. Diğer programlar arasında MS Word'e en az bağımlı olanı da bu. Hatta bilgisayarınızda Word veya diğer MS Office programlarının olması bile gerekmiyor. İşletim sisteminiz ister Windows, ister Linux olsun, ücretsiz Open Office veya biraz daha gelişmiş ama çok uygun fiyatlı Star Office programınız varsa Word dosyalarını çevirebiliyorsunuz. Open Office (veya Star Office) ile Word veya diğer MS Office dosyalarını (Excel, PowerPoint) dönüştürüp, OmegaT ile çevirebilirsiniz. Bu programın açık kaynaklı olması, sürekli geliştirilerek yeni versiyonlarının çıkması, ücretsiz olması ve kullanımının kolay olması belli başlı artıları. Ama bu programla ilgili unutulmaması gereken, bunun sadece kendi tercihinizle kullanabileceğiniz bir program olması. Yani hiçbir müşteri veya çeviri bürosu bu programı kullanmanızı talep etmez. Kendi çeviri hızınızı arttırmak, benzer metinleri daha hızlı ve terminoloji tutarlılığı sağlayarak çevirmek istiyorsanız ve henüz herhangi bir CAT programına yatırım yapmamışsanız tavsiye ederim. CAT programlarının mantığı hakkında çok şey öğrenebilirsiniz. SDLX En iyi CAT programlarından biri. İlk kullandığımda yardım dosyalarına 15 dakika göz gezdirerek hemen kullanmaya başlamış, normalde 2 hafta sürecek bir projeyi 3-4 günde bitirmiştim. Tabii programın şu anda bile bilmediğim veya geliştirilen özellikleri de var. Bunları ayrıntılarıyla öğrenmek için en az 2 haftayı gözden çıkarmak gerek. CAT programlarıyla ilgili en büyük sorun, tabii bu sorun diğer programlar için de geçerli, Windows ve MS Office'de yapılan değişiklikler, güncellemeler, çıkan yeni versiyonlar. Diğer programlar her seferinde işe baştan başlıyor, Bill Amcanın yine neleri değiştirdiğini bulmaya çalışıyor, buna göre kendi programlarında değişiklikler yapıyorlar. O yüzden Windows ve MS Office güncellemelerini ve yeni versiyonlarını çıkar çıkmaz yüklemek en azından bu CAT programlarının sağlıklı çalışması açısından iyi olmuyor. Ben önemli bir güncelleme olduğu zaman ilk önce kullandığım CAT programının çıkabilecek sorunları çözmesini bekliyor, sonra Windows veya MS Office güncellemelerini yüklüyorum. SDLX'e geri dönecek olursak, bu program çevrilecek dosyaları önce kendi formatına dönüştürüyor, sonra kendi arayüzünde gayet hızlı ve sorunsuz olarak çevirmenizi sağlıyor. SDLX programını kullanırken birkaç defa küçük sorunlar yaşamış olmakla beraber hiçbirinde dosya kaybı, dosyanın "uçması" gibi sorunlarla karşılaşmadım. Orijinal dosya içinde farklı formata sahip yerleri (font, kalın, italik, paragraf özellikleri, vs.) değişik renklerle boyayarak oldukça renkli bir ekran sunuyor. Bu özellikle "sıkıcı" çevirilerde bir nevi avuntu oluyor bize ama esas faydası da şu ki çeviri sırasında formatla uğraşmak zorunda kalmıyoruz. "Format boyama" özelliği sayesinde orijinal metinde farklı formata sahip yerleri çeviride de aynı yere koyabiliyoruz. Yukarıda bahsetmiş olduğum SDLX'in Trados'u satın almasının sonuçlarını yakın zamanda göreceğiz. Trados piyasada kalmaya devam etse bile, SDLX'in önümüzdeki yıllarda piyasa payını arttıracağı, dolayısıyla çevirmenlere bu programı kullanmaları yönünde yapılacak taleplerin artacağı kesin. Star Transit Yurtdışında çok sayıda çeviri bürosunun kullandığı bir program. Aslında iki programı var, biri ücretli, hem de oldukça pahalı sayılabilecek Transit XV, diğeri ise ücretsiz olan Transit Satellite. Çeviri büroları Transit XV ile proje dosyalarını hazırlıyor, dosya dönüştürme, format bilgilerini girme vs. işlemleri yaparak çevirmene gönderiyorlar. Ücretsiz versiyonu kullanan çevirmenler ise sadece çeviri işlemini yapıyor, dosyaları dönüştürmek, formatla uğraşmak gibi sorunlarla uğraşmıyorlar. Biten çeviri dosyaları çeviri bürosuna gönderilip burada orijinal formatına dönüştürülüyor. Transit Satellite ücretsiz olduğu için bununla sıfırdan bir proje oluşturmanız mümkün değil. Yani size verilen Word dosyalarını veya diğer dosya türlerini bununla çeviremezsiniz. Ancak "full" versiyon Transit XV ile hazırlanan dosyaları çevirebilirsiniz. Yukarıda eklemeyi unuttuğum bir nokta da CAT programlarının değişik versiyonlarının olduğu. Star Transit gibi SDLX ve Déjà Vu'nun da "light" versiyonları var. Ücretsiz olan bu versiyonlarla çeviri bürosu tarafından hazırlanan proje dosyalarını çevirebilirsiniz. Ama bu ücretsiz versiyonların özellikleri çok kısıtlı ve bazen çeviri sürecini çok zor, hatta içinden çıkılamaz bir hale getirebiliyor. Star Transit'in "full" versiyonu, çok pahalı olduğu için genellikle yurtdışındaki bazı büyük bürolar tarafından kullanılıyor. Transit XV versiyonunu kısıtlı bir süre kullanma şansına ulaşmış biri olarak karşısında şapka çıkartıyorum. Gönül isterdi ki ya "light" versiyonu biraz daha gelişmiş olsun veya "full" versiyonu biraz daha hesaplı olsun. Benim favorim Déjà Vu Bu yazıda tarafsız olacağımı söylemedim değil mi? Zaten tarafsız olmak mümkün değil, en başta çevirmen, çeviri bürosu veya müşteri olarak bir tarafsınız. Ben bu noktada çevirmen olarak tarafsız olmadığımı ve yine çevirmen olarak bana göre en iyi, en "sağlam" programın Déjà Vu olduğunu söyleyeceğim. CAT programlarını kullanan çevirmenlerin karşısına her zaman sorunlar çıkar. Yukarıda da bahsettiğim gibi Windows veya MS Office programındaki en küçük değişiklik bile bu programların çalışmasını engelleyebilir. Bu noktada programı satan firmanın ne kadar yardımcı olduğu öne çıkıyor. Déjà Vu da bu konuda beni hiç yüzüstü bırakmadı. CAT programlarını kullanan meslektaşlarım ve çeviri büroları iyi bilirler ki bazen, tam da önemli bir projenin ortasındayken, programı satan firma size hiç de yardımcı olmamaktadır. Bir sorun çıkmıştır ve yardıma ihtiyacınız vardır, ama muhatap bulamazsınız. Neyse, satış sonrası hizmet bu sektörde çok önemlidir, unutmayın. Déjà Vu arayüz olarak SDLX'e benzer, gözle görünür en önemli farkı SDLX kadar renkli olmamasıdır. Yani ekranınızda format bilgileri öyle rengarenk değil de parantez işaretleri içinde sayılarla verilir. Bunun dışında öyle hemen dikkat çeken bir fark göremeyebilirsiniz. Ama aynı anda birden çok dosyayı çevirebilmeniz, örneğin bir klasör içindeki 10 Word, 5 Excel, 20 Interleaf, şu kadar HTML dosyasını aynı anda çevirebilmeniz en büyük artılarındandır. Déjà Vu X'in biraz daha gelişmiş ve daha pahalı Workgroup versiyonunda olan bir özelliği (guaranteed match) sayesinde, çevirisini yaptığınız cümlenin önceki ve sonraki cümleler içinde bağlamını da görüp cümleyi tek başına değil, paragraf içindeki anlamına göre çevirebilir, programın daha önce yapılan benzer çeviriler arasından size hatırlattığı cümlenin bağlama uygunluğunu da garanti edebilirsiniz. Çevirmenlerin seçimi ne olmalı? Çevirmenin hangi CAT programını kullanacağı yukarıda da bahsettiğimiz gibi amaçlarına bağlı. Trados şu anda en yaygın kullanılan program. Dolayısıyla yurtdışındaki çeviri büroları ve Türkiye'de CAT programı kullanan büroların büyük çoğunluğu bu programı kullanmanızı şart koşuyor. Öyle ki, kendisinde Trados bulunmayan bürolar bile Trados kullanan çevirmen arıyor. Bu anlamda, teknik çeviri yapan, kullanım kılavuzu gibi işleri sürekli yapan veya yapmak isteyen çevirmenler için Trados doğru bir seçim. Bunun demo versiyonu da var ama oldukça sınırlı. Fakat internetten yardım dosyalarını indirip önceden çalışmakta fayda var. Trados hemen her sene yeni ve farklı bir versiyon çıkarttığı için dersleri aksatmamak lazım tabii. Kendi özgür iradesiyle bir CAT programı kullanmak isteyen çevirmenler ise kendi bütçelerine göre bir seçim yapabilirler. İster ücretsiz OmegaT ile başlayıp işin temellerini öğrenebilir veya Wordfast, MetaTexis gibi ucuz ve daha az özelliğe sahip Trados benzerlerini deneyebilirsiniz. SDLX ve Trados sürekli yeni versiyonlar çıkarttığı için bir süre sonra eski eşe nafaka öder gibi her sene bu programlara para aktarmaya başlayabilirsiniz. Ama iyi bir çevirmenseniz ve çeviri bürolarından yeterli iş alabiliyorsanız (bu ikisi her zaman birlikte gitmeyebilir, bilirsiniz bazen iyi çevirmene iş gönderen olmaz, kötü çevirmen ise işten başını kaşıyacak vakit bulamayabilir) SDLX ve Trados iyi bir yatırımdır. Déjà Vu da sürekli olarak güncellemeler yapıp programı yenilemektedir fakat bunun için her seferinde para ödemenize gerek yok. Çeviri bürolarının seçimi ne olmalı? Çeviri bürolarının hangi programı kullanması gerektiği biraz daha karışık bir konu. En başta, çeviri bürolarında kadrolu çevirmenler haricinde hem yabancı dil bilen, hem de bilgisayar programlarından iyi anlayan kişilerin bulunması gerekiyor. Bu kişi Office programlarının incelikleri yanı sıra çeşitli masaüstü yayıncılık programlarını (Adobe, Corel, vs.) çok iyi bilmeli. Ayrıca, eklemeye gerek bile yok belki ama, kullanılan tüm programlar lisanslı olmalı. Etik açıdan veya yasal zorunluluklar nedeniyle olmasa bile, bu programların güncelleme dosyalarına ulaşabilmeniz, destek gerektiğinde program üreticisinden yardım alabilmeniz için bu şart. CAT programları arasından tercihte bulunacak çeviri büroları için de Trados birinci sırada gibi gözüküyor. Programın ne kadar iyi olduğuna bürolar karar verecektir ama hem müşterilerin, uluslararası büyük firmaların (otomotiv, ilaç, telekomünikasyon alanlarındaki büyük firmalar) tercihi bu yönde, hem de çevirmenlerin çoğu tek CAT programı olarak Trados'u biliyor. Yani mali imkanlar tek bir tercihe izin veriyorsa Trados. Ama uluslararası büyük çeviri bürolarının Türkiye'deki çeviri piyasasına yönelmeye başlamış olmaları, küçük büroların beşer onar kapanıp bunların yerini az sayıda ama modern, profesyonel büroların, daha doğrusu çeviri firmalarının alacağı gerçeğinden hareketle, gelecekte de bu piyasada var olmak isteyen büroların Trados'un yanı sıra Star Transit XV ve Déjà Vu X Workgroup programlarını almaları, bu programları kullanabilen personeli istihdam etmeleri ve kaliteye önem veren çevirmenlerle çalışmaya başlamaları şart gözüküyor. "Kahraman" bakkal - süpermarket savaşının sonunda kimin kazanacağı belli olduğu gibi, uluslararası büyük çeviri firmalarının karşında Türk çeviri bürolarının da durumu bellidir. AB'ye giriş sürecinde çeviri kalitesinin değişeceği ve fiyatların bugünkünün üç-dört katına çıkacağı düşünüldüğünde bu programlara yatırım yapmak boşuna olmayacaktır. Müşterilerin seçimi ne olmalı? Yukarıda bahsettiğimiz gibi çeviri bürosu veya çevirmenin hangi CAT programını kullanacağına bazen müşteriler (otomotiv, ilaç vs. sektörlerindeki uluslararası büyük şirketler) karar vermektedir. Bunlar zaten tercihlerini uzun yıllar önce yapmış, çeviri veritabanlarını belirli bir program üzerinde saklamaktadır. Sürekli çeviri yaptıran yerli şirketler de bu konuda bir tercihte bulunmak, CAT programı seçmek durumundadır. Burada söz konusu olan müşterinin kendisinin CAT programı satın alması, bu programlara binlerce dolar harcaması değildir. Sürekli çalıştıkları çeviri bürosunun kaliteli, hızlı ve terminolojik tutarlılığa sahip çeviriler verebilmesi için çeviri bürosu ile bu konuları görüşmesi gerekmektedir. Çeviri piyasasında çoğu kişinin bildiği bir gerçeği saklamanın bir anlamı yok. CAT programı satan firmalar, çok fazla çeviri işi yaptıran büyük şirketlere giderek programlarının reklamını yapmakta, bu şirketlerin yetkililerine belirli bir CAT programını kullanan çeviri bürolarıyla çalışmaları halinde elde edecekleri avantajları anlatmaktadır. Çeviri süreci konusunda fazla bilgisi olmayan müşteriler de çeviri bürolarına iş yaptırırken bu programın kullanılmasını istemektedir. Burada önerimiz bu tercihin profesyonellere, yani çeviri bürolarına veya profesyonel çevirmenlere bırakılmasıdır. Şirketler çeviri kalitesine inandıkları, güvendikleri bürolarla görüşerek kendi çevirilerinin hangi CAT programı ile yapılması halinde daha hızlı, daha kaliteli yapılabileceğini öğrenebilir. CAT programları konusunda son söz Belirli bir programı kullanmayı bilmek, iyi çevirmen olmak anlamına gelmez. Bugün Türkiye'deki çevirmenlerin çoğu CAT programları hakkında hiçbir şey bilmemektedir. Ama yaptıkları işe saygı göstermeleri, işin son teslim tarihini göz ardı etmemeleri, bilgili olmadıkları alanda çeviri yapmaya karşı çıkmalarıyla saygı duyulacak meslektaşlarımız vardır. Kimi genç arkadaşlarımız yetersiz yabancı dillerine ve çeviri yaptıkları alanda bilgi sahibi olmamalarına rağmen CAT programlarını kullanarak maalesef yanlışlarla dolu 5.000 kelime çeviriyi bir günde yapmakla övünürken, işine ve kendisine saygısı olan meslektaşlarımız, CAT programlarını kullansın kullanmasın, her yaptıkları işte kaliteyi yansıtmaktadır. Burada önemli olan çevirmenin önce kendini mesleğinde yetiştirmesi, gerekli altyapıya ulaştıktan, iyi bir çevirmen olduktan sonra bu programlarla günlük çeviri hızını arttırmasıdır. Selçuk Akyüz İngilizce Çevirmen
|